MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Kovuşturma aşamasında celp edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 31/05/2012 tarihli yazısında, sanık ...'ın da aralarında bulunduğu yönetim kurulunun seçildiği 26/06/2010 tarihli genel kurul toplantısının Ticaret Siciline tescil ettirilmediği ve yönetim kurulu üyelerinin yetkili hale gelmediğinin bildirilmesine karşın; aynı kurumun 10/08/2011 tarihli tutanakla sanık hakkında suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşılması karşısında tutanaklar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması,Kabule göre de; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile TCK'nın 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun'un Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,2-Sanık hakkında neticeten TCK' nın 50/1-a maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırımlara çevrilen adli para cezası ile TCK' nın 52/2. maddesi uyarınca doğrudan verilen adli para cezalarına hükmedilmiş olunmasına karşın, hüküm kısmında, ''hapis cezası kısmının ertelenmesine'' denilmek sureti ile hükümde ve infazda karışıklığa neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.