Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2558 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5287 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Sanıkların, ... Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ... hisse senedi üzerinde 12.01.2009 - 23.01.2009 tarihleri arasında çeşitli işlemlerle yapay fiyat ve piyasa oluşumuna neden olduklarının iddia edildiği olayda, dosyada bulunan 25.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda sanıklar arasında iştirak iradesinin varlığının kabul edilmesi durumunda hisse senedi üzerinde yapılan işlemlerin yapay piyasa oluşturmaya elverişli nitelik taşıyabileceğinin belirtilmesi, sanıklar hakkında 2499 sayılı Kanun'un 47/A. maddesindeki suçları işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada 23.06.2009 tarihli iddianame ile kamu davası açılıp ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, yine sanıklar hakkında farklı hisse senetlerine yönelik benzer eylemleri sebebiyle ... Asliye Ceza Mahkemelerinde birden çok dava açıldığı Dairemize intikal eden dosyalardan anlaşılmış olmakla; sanıkların suç kastı ile hareket edip etmediklerinin tesbiti açısından dava konusu edilen tüm eylemlerin birlikte değerlendirilmesi zorunluluğu ve suçun subutunun kabulü halinde TCK'nın 43.maddesi kapsamında teselsül hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olabileceği, keza anılan dosyalar arasında şahsi ve fiili bağlantı bulunduğu da dikkate alınarak, ilgili tüm dosyaların birleştirilmesi ve yukarıda anılan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının da akıbeti araştırılarak, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde kararlar verilmesi, 2- Kabule göre de;09.05.2011 tarihli tutanak ile bilirkişi olarak görevlendirilen ...'in 30.09.2011 tarihli dilekçesi ile bilirkişilikten çekinme isteminde bulunmasına rağmen, mahkemece bu konuda bir karar verilmeksizin, adı geçen bilirkişinin imzası bulunmayan rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.