MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanık hakkında hak sahiplerince yapılmış bir şikayet olmamasına rağmen 5846 sayılı Kanun’un 5828 sayılı Kanun ile değişik 81/4. maddesi yerine aynı Kanun’un 71/1 ve 81/13. maddesi uyarınca hüküm kurulması,2- Suç tarihinden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK'nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanun'un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrileceğinin belirtilmesi,Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.