Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23886 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15724 - Esas Yıl 2016
3194 sayılı İmar Kanunu'na aykırı davranmak eyleminden dolayı ... hakkında anılan Kanun'un 42. maddesi uyarınca 828,60 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına ilişkin ... Belediye Başkanlığının 24/07/2012 tarihli ve 600 sayılı idarî yaptırım kararına yönelik başvurunun kabulüne dair ... Sulh Ceza Hakimliğinin 28/03/2016 tarihli ve 2014/2 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 15/11/2016 gün ve 9749 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/12/2016 gün ve KYB.2016-393550 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.Anılan ihbarnamede; 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’la Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesine eklenen 8. fıkra ile idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceğinin düzenlendiği ve 15 Kasım 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesi'nin 05.04.2007 gün, 2007/35 esas, 2007/36 sayılı kararın da da "İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesi işlemi, imar mevzuatına aykırı bir yapılanmanın tespiti, önlenmesi veya giderilmesine yönelik idari bir işlemin devamı niteliğinde olduğundan, Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesinin (8) numaralı fıkrası uyarınca idari yaptırım kararının yanı sıra idari yargının görev alanına giren başka bir kararın da verilmiş olduğunun ve buna bağlı olarak söz konusu para cezalarına karşı açılacak davalarda idari yargının görevli olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca verilen para cezasına karşı Sulh Ceza Mahkemesinde açılan dava, itiraz başvurusunda bulunan mahkemenin görevine girmemektedir." denilmiş olmasına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 11/02/2008 tarihli ve 2006/3986 esas, 2008/908 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. maddesi, aynı Kanun’un 27. maddesine 5560 sayılı Kanun ile eklenen 8. fıkra bir arada değerlendirildiğinde, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca verilen para cezalarına karşı açılacak davaların çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 28/03/2016 tarihli ve 2014/2 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.