3213 sayılı Maden Kanunu'na aykırı davranmaktan dolayı kabahatli ... Ürünleri İnşaat Malzemeleri Nakliye Otomotiv Pazarlama ... ve ... Limited Şirketi hakkında anılan Kanun'un 12/5. maddesi uyarınca 670.241,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair ... Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 19/11/2012 tarihli ve 578901 sayılı kararına karşı yapılan başvurunun reddine dair ... 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/04/2015 tarihli ve 2014/390 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin .... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/05/2015 tarihli ve 2014/1302 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 07/03/2016 gün ve 1565 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2016 gün ve KYB.2016-107947 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, muteriz şirket hakkında 2009 yılında ruhsat alanı dışında üretim yaptığından bahisle 05/03/2009 tarih ve 702 sayılı Olur'la mahallinde yapılan denetim sonucunda muteriz şirketin ruhsat alanı dışında üretim yaptığından bahisle hakkında 07/02/2011 tarih ve 781 sayılı Olur gereğince idari yaptırım kararı uygulandığı, muteriz şirket tarafından ... Bakanlığı .... Genel Müdürlüğüne verilen 22/04/2010 tarih ve 100249 sayılı dilekçe ekinde yer alan 2009 yılına ait faaliyet bilgi formundaki son durum imalat haritası ile söz konusu idari para cezasına ait mahallinde tetkik heyetinin hazırladığı 10/03/2009 tarihli imalat haritasının karşılaştırılması neticesinde, heyetin tespitlerinden sonra da şirketin yeniden ruhsat alanı dışında 40.620,67 ton kalker ürettiğinden bahisle idari yaptırım uygulandığı, kabahatli vekili tarafından idari para cezasına itiraz edilmesi üzerine ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/12/2014 tarihli ve 2014/390 değişik iş sayılı kararı ile muteriz şirketin ruhsat alanı dışından malzeme aldığı, üretim miktarının ve kalkerin ocak başı fiyatının belirlendiği ve yapılan tespitlerin ve belirlemelerin bilimsel veriler baz alınarak yapıldığı anlaşıldığından, muteriz ... İmalat Petrol Ürün. Inş. Malz. Mahr. Nak. Otom. Paz. Tic ve San. Ltd. Şti. hakkında uygulanan idari yaptırım kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, yerinde görülmeyen itirazın reddine karar verildiği, bu karara yönelik kabahatli vekili tarafından yapılan itirazın da merciince reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmakla, 1-.... Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne ait mahallinde tetkik ve değerlendirme raporunda muteriz şirket hakkında 07/02/2011 tarih ve 781 sayılı Olur ile uygulanan idari yaptırım kararına karşı dava açıldığının belirtilmesi karşısında, söz konusu idari yaptırım kararı, karara dayanak teşkil eden evrak ve raporlar ile dava açılmış ise dava dosyasının birleştirilmek üzere dosya arasına alınması, muteriz şirket vekili tarafından tüm aşamalarda ruhsat sahası dışından ... Köyü Muhtarlığı tarafından malzeme alındığının belirtilmesine ve buna ilişkin tutanaklar sunulmasına, bilahare keşifte dinlenen .... Köyü Muhtarının da köy yolu çalışması için ruhsat sahası bitişiğindeki alandan malzeme alındığını, il özel idaresinden araç tesis edildiğini ve imece usulü çalışıldığını belirtmesi karşısında, .... Köyü azaları ile köy yolu yapımında çalışanların tanık sıfatıyla çağrılarak ruhsat alanı içinde veya dışında malzeme alınıp alınmadığının, alınmış ise nasıl ve ne şekilde alındığının, buna ilişkin yapılan işlemler ve başvuruların sorulması, başvurular yapılmış ise ilgili kurumlardan buna ilişkin evrakların tetkik edilmek üzere dosya arasına alınması, yine şirkete ait üretime dair evrak ve defterlerin getirtilmesi, dosyanın kül halinde alanında uzman bilirkişilere tevdi edilerek, tespit edilen ruhsatsız üretim miktarının tamamının kabahatli tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunun tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, muteriz şirketin ruhsat sahası içindeki ocak verimliği ile üretim miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre kabahatlinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde verilen bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğinin gözetilmemesinde,2-5326 sayılı Kabahatler Kanununun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 5/1. maddesi “26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümleri kabahatler bakımından da uygulanır.” şeklinde düzenlenmiş olup, 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 24/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5995 sayılı Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6. maddesi ile değiştirilen 12/5. maddesindeki “Ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülki idare tarafından el konulur. Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış bedelinin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır. Ruhsat alanında ruhsat grubu dışında üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülkî idare amirliklerince el konulur. Bu fiili işleyen kişilere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli il özel idaresi hesabına aktarılır.” şeklindeki düzenlemede yer alan "üç katı” şeklindeki ibarenin merci kararından önce 04/02/2015 tarihli ve 6592 sayılı Kanunun 8. maddesiyle “iki katı” şeklinde değiştirildiği, muteriz şirket hakkında ise ruhsat alanı dışında üretim yapmak eylemi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan 3213 sayılı Kanun'un 12/5. maddesindeki “el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, ocak başı satış bedelinin üç katı” dikkate alınarak idari para cezasının belirlendiği, 3213 sayılı Kanun'un 12/5. maddesinde 6592 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik ile kabahatlerin zaman bakımından uygulanmasına dair yasal düzenlemeler dikkate alınarak, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;I-Kanun yararına bozma isteminin (1) nolu nedeni yönünden yapılan değerlendirme;Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir. Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur. 26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz. Mahkemece kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen nedenler yönünden dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile diğer tüm deliller tartışılıp takdir edilmek suretiyle karar verildiği ve delil takdiri yapılarak verilen kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden;Yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, II-Kanun yararına bozma isteminin (2) nolu nedeni yönünden yapılan değerlendirme de,Kararın verildiği 16/04/2015 tarihi dikkate alındığında, 18/02/2015 gün 29271 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile 3213 sayılı Kanun'un 12/5. maddesinde değişiklik yapıldığı ve idari para cezasının madenin ocak başı satış bedelinin (3 katı yerine) 2 katı üzerinden uygulanacağının hükme bağlandığı ve lehe hüküm getiren anılan Kanunun 16/04/2015 karar tarihinde yürürlükte olduğu anlaşılmakla;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/05/2015 tarihli ve 2014/1302 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, idari para cezasının 6592 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile değişik 3213 sayılı Kanun'un 12/5. maddesi gereğince ocak başı satış bedelinin iki katı olan 446.827,00 Türk lirasına indirilmesine, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.