Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23852 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14820 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 298 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, tanıklar ... ve ...’in alınan beyanlarında, olay tarihinde sanığın kullandığı araç ile gezdiklerini, araçtan el ilanı ve pankart atılmasının söz konusu olmadığını belirtmeleri ve tanıklar ..., ..., ... ile katılan ...’ın, suça konu el ilanlarının dağıtıldığını bizzat görmediklerine ve ihbar üzerine araç plakasını polise verdiklerine ilişkin anlatımları karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair şüpheden uzak, kesin ve somut delil elde edilemediğinin anlaşılması nedeniyle beraati yerine, yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,2- Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının tamamının infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.