Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2364 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7038 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 3628 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1)3628 sayılı Kanun’un 18. maddesi gereğince kamu davasına katılma hakkı bulunan ... ve ...'ne duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, katılma olanağı tanınmadan, yokluklarında yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,2)3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun "Haksız Mal Edinme" başlığını taşıyan 4. maddesinde "Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu Kanun'un uygulanmasında haksız mal edinme sayılır" denilmiş, savunmalar ve toplanan delillere göre; sanığın çeşitli tarımsal ve ticarî faaliyetlerde bulunduğunun ve bu nedenle maaşından doğan gelirini aşan ölçüde kredi borcunun bulunması nedeniyle belirtilen şekilde hükümlülüğüne karar verilmiş ise de; suç tarihinin malların edinim tarihleri olacağı da gözetilerek bir bankacı, bir yeminli mali müşavir veya hesap uzmanı, bir de sanığın yaşam tarzına, mesleki durumuna ve sosyal seviyesine göre harcamaları ile yasal gelirleri yönünden karşılaştırma yapabilecek kişiden oluşacak bilirkişi heyetinden alınacak rapora göre, sanığın edindiği malvarlığının haksız mal edinme niteliğinde olup olmadığı, savunmalarında geçen ve suç tarihlerinde gerçekleştirdiği, göreviyle bağdaşmasa dahi, gelir getiren faaliyetleri nedeniyle elde etmesi söz konusu olabilecek kazançların malvarlığı ve borçlarıyla orantılı olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturmayla karar verilmesi,Kabule göre de;TCK'nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, yine, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... E., ... K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.