Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22132 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11819 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 3628 Sayılı Kanuna MuhalefetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:1) Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın temyiz istemine yönelik incelemede;Suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, şikayetçiye bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca şikayetçi Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,2) Maliye Bakanlığı ve sanık müdafinin temyiz isteminin incelemesinde;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak,3628 sayılı Kanun'un 4. maddesinde "Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu Kanun'un uygulanmasında haksız mal edinme "sayılacağı belirtilmiş olup, suç tarihinin malların edinim tarihleri olacağı da gözetilerek, sanığa ait maaş, ikramiye, ek ödeme gibi kamu görevlisi olduğu döneme ilişkin gelirler, hisse senetleri, hazine bonosu, döviz, ziynet eşyası, gayrimenkul (arsa, tarla ve daireler), banka hesapları, otomobil ve kira gelirleri gibi malvarlıklarının edinim tarihleri ve ne şekilde edinildiğinin tespiti, mal varlıklarındaki aktif ve pasiflerin birlikte değerlendirilmesi amacıyla biri bankacı, biri yeminli mali müşavir veya hesap uzmanı ve biri de sanığın aile fertleriyle birlikte yaşam tarzına, mesleki durumuna ve sosyal seviyesine göre (yiyecek, giyecek, kira, eğitim, telefon faturaları, kredi kartı gibi) harcamaları ile yasal gelirleri yönünden denetime imkan verecek şekilde karşılaştırma yapabilecek uzman kişiden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınarak, sanığın edinimlerinin tamamının veya bir kısmının haksız mal edinme niteliğinde olup olmadığının tespiti, göreviyle bağdaşmasa dahi, görevi dışında gelir getiren faaliyetleri nedeniyle elde etmesi söz konusu olabilecek kazançlarının da malvarlığıyla orantılı olup olmadığının belirlenmesi ile sanığın savunmaları da göz önünde bulundurularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda rapor aldırılmadan eksik kovuşturma ile yetinilerek beraat kararı verilmesi,Kabule göre;1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13.maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve katılan Maliye Bakanlığı vekili ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.