MAHKEMESİ : İcra Ceza MahkemesiSUÇ : 2004 Sayılı Kanuna AykırılıkYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;Haciz ihbarnamelerine vekil aracılığıyla itiraz edilmesi nedeniyle vekilin beyanından dolayı asillerin sorumlu tutulamamaları nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Tazminat istemine ilişkin olarak yönelik incelemede;Şikayetçi vekilinin, 14.11.2012 havale tarihli şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanunun 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunması karşısında, Mahkemece; İİK'nın 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, şikayetçi vekilinin İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması,Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.