MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSuç : 2004 Sayılı Kanuna AykırılıkHÜKÜM : BeraatYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, mahkemenin soruşturma sonunda oluşan inanç ve takdirine, hükmün gerekçesine göre, müşteki vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASI,2- Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik incelemede ise;Temsil yetkisinin yeni yetkili seçilinceye kadar devam edeceğinin kabulünün gerekmesi nedeniyle, sanık hakkında verilen beraat kararı yerinde değil ise de, sanığın üzerine atılı “Sermaye Şirketlerinin Zorunlu İflasını İstememek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, .... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden gelen yazıda borçlu şirketin, 31/12/2001 tarihinde re'sen terk işleminin yapıldığı, şikayetçi vekilinin İİK''nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve müşteki vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmediğinden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 23.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.