Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20148 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32344 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 7258 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Eylem tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun'un 256. maddesi ile değişik 5/2. maddesinde; ''Yurt dışında oynatılan her çeşit bahis veya şans oyunlarının internet yoluyla ve sair suretle erişim sağlayarak Türkiye'den oynanmasına imkân sağlayan kişiler, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.'' şeklindeki düzenleme karşısında; suçun oluşumu için, kişinin bahis veya şans oyunlarını oynaması için başkalarına imkan sağlaması veya oynatmasının gerekeceği cihetle;Yasa dışı bahis oynattığı iddia olunan sanığın, aşamalarda suçlamayı kabul etmeyerek işyeri ile ilgisinin olmadığını ve tesadüfen orada bulunduğunu savunması, hakkında hükmün açıklanması geri bırakılan sanık ...'nin de işyerinin ve içinde ele geçen bilgisayarın kendisine ait olduğunu ve sanığın komşusu olması nedeniyle işyerinde gelip oturduğunu beyan ederek sanığın savunmasını doğrulaması, 13.05.2011 tarihinde diğer sanık ...'ye ait işyerinde yapılan arama sırasında, adı geçen sanığa paraflandırılan senetler, dekontlar, bahis oyunlarında kullanılan defter yaprakları ve bilgisayar dışında sanığa ilişkin herhangi bir maç kuponu, bülten vb. delilin ele geçmemiş ve arama tutanağını diğer sanığın işyeri sahibi sıfatıyla imzalamış olması, kolluk tarafından yapılan 06.05.2011 tarihli araştırma tutanağının ise; sanığın bahis oynattığı bilgisinin alındığı şeklinde genel geçer ifadeler kullanılarak hiç bir somut bilgi ve belgeye dayanmadan birden fazla kişi yönünden düzenlenmiş olması karşısında; diğer sanığa ait olduğunda şüphe bulunmayan bilgisayar ile bahis sitelerine girilmiş olunmasının sanığın suçu işlediğine dair delil oluşturmayacağı cihetle; sanığın yüklenen suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre ise;a- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,b- Suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmayan ... Teşkilat Başkanlığı'nın katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,c- Emanetin 2011/402 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanması yerine diğer eşyalarla birlikte müsaderesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.