Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20124 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 94 - Esas Yıl 2016





Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 8. İcra Ceza Mahkemesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/567 esas, 2015/573 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... 9. İcra Ceza Mahkemesinin 20/03/2015 tarihli ve 2015/17 değişik iş kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 02/12/2015 gün ve 79337 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/12/2015 gün ve KYB. 2015-401313 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.Anılan ihbarnamede;1- Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 26/02/2014 tarihinde alınan taahhütnamede icra harç ve giderleri gösterilmediği gibi, taahhüt tarihi olarak gösterilen 26/02/2014 tarihi ile son taksit tarihi olarak gösterilen 27/01/2015 tarihi arasındaki işleyecek faizin 2.941,00 USD olduğu gösterilmiş ise de icra dosyasına göre takip tarihinin 11/06/2013 olduğu ve son taksit tarihinin ise 28/03/2015 tarihi olduğu anlaşılmakta olup, takip tarihi ile son taksit tarihine kadar işleyecek faiz konusunda belirsizlik bulunması ve tebligat giderinin, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedenleriyle taahhütte belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,2- Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 08/03/2010 tarihli ve 2010/1590 esas, 2010/1769 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, İİK.'nun 340. maddesindeki eylemin müeyyidesinin 3 aya kadar tazyik hapsi olduğu gözetilmeden, eksik ceza tayin olunduğunun gözetilmemesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararının kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ... 9. İcra Ceza Mahkemesinin 20/03/2015 tarihli ve 2015/17 değişik iş kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamede yer alan (2) no’lu düşünce yönünden yapılan incelemede ise; Yukarıda belirtilen bozma nedenine göre kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.