Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20099 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32304 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSuç : 6222 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-6222 sayılı Kanun'un amacı; müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında spor alanları ile bunların çevresinde, taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde bulundukları yerlerde veya müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhlarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesidir. 6222 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile; Kanun'un kapsamı 5149 sayılı Kanun'dan daha geniş bir şekilde düzenlenmiştir. Bu çerçevede Kanun'un kapsamı, sadece müsabaka anında ve müsabaka alanında gerçekleştirilen şiddet ve düzensizlik eylemleri olarak değil, aynı zamanda müsabaka öncesinde, esnasında ve sonrasında, spor alanları ile bunların çevresinde, tarafların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde bulundukları yer ve mekanlarda veya müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhlarında gerçekleştirilen taraftar eylemleri olarak belirlenmiştir. Madde içerisine dahil edilen müsabaka dışı alanlar uluslararası düzenleme ve uygulamalara paralel biçimde düzenlenmiştir. Ayrıca Kanunun kapsamına giren kişi ve kuruluşlar belirtilmiştir. Spor alanları, 6222 sayılı Kanun'un tanımlar başlıklı 3. maddesinin (g) bendinde tanımlanmıştır. Buna göre spor alanları; sportif faaliyetlerin icra edildiği yerlerden müsabaka ve antrenman alanlarının yanı sıra seyircilere ait seyir alanlarını, sporculara ait soyunma odalarını ve 6222 sayılı Kanun'un uygulanması kapsamında spor yapmaya uygun her yeri içine almaktadır. Spor alanları çevresi ise, Kanun'un amaç ve kapsamı dikkate alınarak, spor alanına bitişik veya uygun mesafede olup, toplu olarak taraftarların bulunduğu veya bulunması gereken veya spor alanına giriş yerleri ile bilet gişe yerleridir.6222 sayılı Kanun'un "spor alanlarına sokulması yasak maddeler" başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde; spor alanlarına; "esasen bulundurulması yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddelerin, (1-b)", "uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ve ilgili spor federasyonlarının belirlediği esaslara aykırı olarak alkollü içeceklerin, sokulması yasaktır. (1-c)", "müsabaka güvenliğinin sağlanması amacıyla, genel kolluk görevlileri ile bunların gözetiminde olmak üzere özel güvenlik görevlilerinin mülki amirin yazılı emrine istinaden, spor alanına girişte izleyicilerin üstünü ve eşyasını teknik cihazlarla ve gerektiğinde el ile kontrol edebileceği ve arayabilir. (2)", "spor müsabakası öncesinde, esnasında ve sonrasında spor alanın çevresinde taraftarların üzerinin ve eşyasının Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun önleme aramasına ilişkin hükümlerine göre aranabilir. (3)", "4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun adli aramaya ilişkin hükümleri saklıdır. (4)" hükümleri düzenlenmiştir. 6222 sayılı Kanun'un 13/6. maddesindeki suç açısından maddi unsur, spor alanlarına müsabaka sırasında uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkollü içecek sokulmasıdır. Kişinin bu maddeleri ya da alkollü içeceği spor alanında üzerinde bulundurması suçun oluşumu açısından yeterli olmaktadır. Spor alanlarına uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin sokulması mutlak olarak yasak iken, alkollü içeceklerin sokulması bakımından ilgili spor federasyonlarının belirlediği esaslara göre hareket edilmelidir. Bu suçtan dolayı failin cezalandırılması da fiilin daha ağır bir cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmamasına bağlıdır.Bu suçun tanımında yer alan "müsabaka sırasında" ifadesi maç süresi ile sınırlı olmayıp, anılan maddenin düzenleniş amacı da dikkate alınarak, müsabaka için spor alanına seyirci alımına başlanmasından itibaren uyuşturucu madde ya da alkollü içeceğin sokulması halinde de suçun oluşacağı kabul edilmelidir. Nitekim spor alanlarına bu maddelerin ya da alkollü içeceklerin sokulmasının engellenmesiyle, kişilerin, başkalarının sağlığına zarar verici taşkınlıklarda bulunmasının ve müsabaka düzeninin bozulmasının önlenmesi hedeflenmiştir. Bu suç sırf hareket suçu olup, suçun konusunu oluşturan maddelerin ya da alkollü içeceğin spor alanlarına sokulmasıyla tamamlanmış olur. Ancak, hareketler kısımlara bölünebiliyorsa teşebbüs mümkün olacaktır. Böylelikle, bu suçlar teşebbüse elverişli bir suçtur.Teşebbüs ise, TCK'nın 35/1. maddesinde; "Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur" şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, bir suça teşebbüsten söz edilebilmesi için, işlenmesi kast edilen suç açısından elverişli bulunan hareketlerle icra hareketlerine başlanması, ancak elde olmayan nedenlerle hareketlerin tamamlanamamış veya neticeye ulaşılamamış olması gerekmektedir. Spor alanlarına uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ya da ilgili federasyonların belirlediği esaslara aykırı olarak alkollü içecekleri sokma suçu bakımından da teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için, yukarıda açıklanan yasal tanımındaki hareketlerin icrasına başlanılmış olması, diğer bir anlatımla suçun oluşumunu sağlayacak yakınlık ve bağlantı içindeki hareketlerin yapılması, "doğrudan doğruya icraya başlanılmış" olması gerekir. Buna karşılık, fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır. Uyuşmazlık konusu suça teşebbüs değerlendirildiğinde; fail, maddeleri ya da alkollü içeceği polis kontrol noktasında üzerinin aranması nedeniyle spor alanlarına sokamamışsa ve her hâlükârda spor alanı çevresinde kolluk görevlileri tarafından yakalanmışsa, bu takdirde teşebbüs söz konusu olur. Çünkü bu halde icra hareketlerinin, failin elinde olmayan engel nedenler yüzünden tamamlanamadığı kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde ise; 27.4.2013 tarihli tutanak içeriğinde, sanığın, Beşiktaş – Orduspor futbol takımları arasında oynanan spor müsabakası öncesi turnike giriş kapıları ile tribün arasında....marka 33 cl'lik bir adet cam şişe içerisinde alkollü içeceği tükettiği sırada polis memurları tarafından yakalandığı tespit edilmiştir.Sanık soruşturma evresinde, stadyuma gelmeden alkol aldığını, elinde bulunan bira şişesi ile stadyuma girdiğini, turnikeleri geçtikten sonra tribüne yöneldiği sırada polis memurları tarafından yakalandığını ifade etmiştir. Kovuşturma evresinde ise, stadyuma girmeden turnikelerin bulunduğu yerde elinde bira olduğu esnada polis memurları tarafından yakalandığını beyan etmiştir.TFF tarafından çıkarılan ve Federasyonun resmi internet sitesinde (www.tff.org) 12.7.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren "2012 - 2013 Sezonu Spor Toto Süper Lig Müsabakaları Statüsü"'nün "Stadyumların Düzeni" başlığı altında düzenlenen 5. maddesinde, "stadyumun içerisindeki büfelerde ve görevlilere dağıtılan kumanyalarda, içeceklerin kapalı şekilde ve şişe içerisinde satılması veya dağıtılması kesinlikle yasak olup, ayrıca seyircilerin stadyuma bu ve benzeri maddelerle alınması yasaktır. (10. fıkra)" ve "Stadyum içerisinde alkollü içecek bulundurulması ve satılması yasaktır. (11. fıkra)" hükümlerine yer verilmiştir. TFF tarafından her yıl güncellenen ve günümüze değin çıkarılan Süper Lig Müsabakaları Statülerinde de benzer hükümler bulunmaktadır. Böylelikle, futbol dalında spor alanları içerisinde alkollü içecek bulundurmak ve içeceklerin kapalı şekilde ve şişe içerisinde satılması veya dağıtılması ile seyircilerin spor alanlarına bu ve benzeri maddelerle alınması yasaktır. Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda, sanığın, müsabakanın başlanmasından kısa bir süre önce ve spor alanına seyirci alımına başlanmasından sonra spor alanı girişi kabul edilen turnike ile tribün arasında elinde bulunan alkollü içeceği tükettiği esnada polis memurları tarafından yakalanması karşısında; sanığın savunması, TFF tarafından belirlenen esaslar, suçun işlendiği yer, zaman ve sanığın elinde bulunan bira şişesi ile spor alanı girişinde yakalanması nedenleriyle isnat olunan suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2-Ayrıntıları Dairemizin 11.05.2016 Tarih, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, sanık hakkında beraat kararı verilen tarihte koruma tedbirinin kanun hükmü gereği derhal kalkması gerektiği halde, mahkemece, spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbirinin kaldırılması için karar kesinleştikten sonra Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına karar verilmesi, 3-Gerekçeli karar başlığında 27.04.2013 olan suç tarihinin gösterilmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.