Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1777 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5728 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Fikri ve Sınaî Haklar Ceza MahkemesiSuç : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Sanığın kovuşturmada sorgu sırasında beyan etmiş olduğu adresine yokluğunda verilen karara dair çıkartılan tebligatın adreste bulunmaması nedeniyle tebliğ memurunca tespit edilen “...” adresine tebliğ evrakının sevk edilerek aynı konutta ve sürekli beraber oturduğunu beyan eden reşit ve ehliyetli olan kardeşi ... 03/03/2009 tarihinde tebliğ edildiği şerhi tebliğ mazbatasından anlaşılmakta ise de, yeni adresin ne şekilde tespit edildiği belli olmadığı gibi, tebligatı kabul eden ... da nüfus kayıtlarına göre sanığın kardeşi olmadığı, ayrıca sanığın soruşturmadaki kolluk ifadesi sırasında bildirdiği “...” adresinde kararın tebliğ edinilmesinin de düşünülmediği anlaşılmakla, 03/03/2009 tarihinde yapılan tebligat geçerli kabul edilemeyeceğinden sanık müdafiinin eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine verdiği 09/01/2012 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, gereği görüşülüp düşünüldü;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,1- Temel cezadan yapılan takdiri indirim adli para cezasında uygulanmaksızın 5 gün olarak belirtildiği halde, TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca 4 gün karşılığı olarak 80 TL şeklinde adli para cezasına çevrilmek suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve...sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... Esas, .. karar sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükmün takdiri indirime ilişkin 2. bendindeki 5 gün adli para cezası ibaresinin 4 gün adli para cezası olarak değiştirilmesi ile hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine “24/11/2015 tarih ve ...sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... Esas, ... karar sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresinin eklenmesi suretiyle başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.