MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 1136 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak,1- Sanığın emeklilik ve hukuki konularda danışmanlık hizmeti vermek üzere kurmuş olduğu şirket çatısı altında, özellikle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına emeklilik konularında danışmanlık hizmeti vermekle birlikte, emeklilik konularında ortaya çıkan hukuki sorunların çözümü hususunda da sözkonusu şirket bünyesinde birlikte çalıştığı Avukat ...'a müşterileri yönlendirmek şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, herhangi bir şekilde avukatlık ünvanı kullanmayıp, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesinde sayılan ve yalnız avukatların yapabileceği işler başlığı altında belirtilen "Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek" şeklinde bir eyleminin olmadığı fakat, özellikle dava açılmasını gerektiren hukuki sorunların çözümü hususunda müşterileri Avukat ...'a yönlendirmek şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, aynı Kanun'un 48/1. maddesinde belirtilen "avukat veya iş sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık etmek" hükmüne aykırılık oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın aynı Kanun'un 63/3. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan....Barosu Başkanlığı'nın davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücreti hükmedilmesi, Kanuna aykırı3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.