MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : 1136 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Avukatlık yapmakta olan sanıkların, katılan adına vekil eden sıfatıyla düzenlenmiş aslı bulunmayan vekaletnameleri aslı gibidir şerhi ile kaşeleyip imzalamak suretiyle icra müdürlüğünde yapılıp sonuçlandırılan alacak takibi ile icra hukuk mahkemesinde açılan ve sonuçlandırılan istihkak iddiasının kaldırılması davasında kullanmaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, suça konu vekaletnamelerin ıslak imzalı asıllarının bulunamaması nedeniyle eylemlerinin 1136 sayılı Kanun'un 62. maddesi delaletiyle TCK'nın 257/1 maddesindeki görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve bu suçtan TCK'nın 61. maddesi kapsamında eylemlerinin ağırlığına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde 1136 sayılı Kanuna aykırılıktan mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.