Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15855 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31859 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Marka Hakkına TecavüzYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Aynı gün sanığın işyerinde yapılan aramada, sanığın birden çok hak sahibine ait taklit ürünü satışa arzettiğinin saptanması ve birden fazla hak sahibinin şikayetçi olması karşısında, sanık hakında TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,2- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK'nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun'un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve ... Esas, ... sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Somut olayda, katılanların dosyaya yansıyan maddi bir zararlarının bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece zarar giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3- Olay tutanağı ve bilirkişi raporuna göre ... ve ... .. şirketlerine ait markı hakkı ihlali yapılan ürün tespit edilemediği halde, bu şirketlerin katılan olarak kabul edilip lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.