Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14771 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33741 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki hükmün aynen açıklanması gerekirken CMK'nın 231/11. maddesine aykırı olarak kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,1-5237 sayılı TCK'nın 52/4, 5275 sayılı Kanun'un 109 ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğün 51. maddelerine aykırı olarak sanığın aleyhine ve infaz yetkisini kısıtlar şekilde para cezasının hükmün kesinleşmesinden itibaren takside bağlanmasına karar verilmesi,2- Suç tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK'nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanun'un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca kısmen veya tamamen hapse çevrileceğinin belirtilmesi, 3-5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezalarının 20 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hüküm fıkrasından hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bentte yer alan "hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren" ibaresi ile ''TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca ödenmeyen adlî para cezasının kısmen veya tamamen hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılmasına" ilişkin fıkranın çıkarılması ve hüküm fıkrasının taksitlendirmeye ilişkin bölümündeki “20 eşit taksitle” ibaresinin önüne, “birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi suretiyle başkaca yönleri Kanun'a uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.