MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSuç : 6222 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 17.03.1998 gün 372/90 sayılı kararında belirtildiği üzere, önödeme bildiriminde bulunurken cezayı artırıcı ve hafifletici nedenler dikkate alınmayacak, maddedeki ceza nazara alınacaktır. Dosya kapsamına göre, 6222 sayılı Kanun'un 18/9. maddesinde tanımlanan suçun önödemeye tabi olması ve miktarı yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezası olarak öngörülmesi karşısında; sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtaratı yapılırken suçun zincirleme işlendiği gerekçesiyle para cezasının arttırılamayacağı gözetilmeden fazla miktar üzerinden önödeme teklifinde bulunulması usulsüz olduğundan, 5237 sayılı Kanun’un 75/3. maddesi yollamasıyla, aynı maddenin 2. fıkrasına göre mahkemesince usulüne uygun önödeme işlemi yapılmadan yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin son müsabaka tarihi olan "24.03.2013" yerine "10.03.2013" olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.