MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSuç : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Dosyada mevcut 19/11/2009 tarihli suç tutanağından ve orman mühendisi tarafından düzenlenen 20/04/2010 tarihli bilirkişi raporundan, suça konu orman alanından kesilen ağaçların büyük bir kısmının 3-4 yıl kadar önce; bir kısmının ise Kasım 2009 tarihinde kesilmiş olduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın tüm aşamalarda ağaçları kendisinin kesmediğini, kesilen ağaçların dip kütüklerini görünce taşınmaz malik ...'e haber verdiğini belirtmesi, dinlenen tanıkların tamamının kesilen ağaçların kim tarafından kesildiğini görmediklerini beyan etmeleri, suça konu ağaçların kesildiği yerin bitişiğindeki tarlanın bir süre sanık tarafından kiralanmış olmasının bu yerdeki ağaçların sanık tarafından kesilmiş olabileceği varsayımı ile mahkumiyet karar verilemeyeceği, keza suça konu taşınmazın tutanak tarihinden 3-4 yıl öncesine kadar diğer sanıklar tarafından da kullanılmış olduğu, bu sanıklar hakkında kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararlarının temyiz incelemesi neticesinde kesinleştiği tespit edilmekle, sanığın müsnet suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.