MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSuç : 1618 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:...vekilinin 19.04.2012 tarihli dilekçesinde davaya katılma talebinde bulunmasına karşın mahkemece bu konuda karar verilmemiş ise de, gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ederek bu şekilde katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi gereğince ... davaya katılan olarak katılmasına karar verilerek, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Hükümden önce, 05.07.2012 gün ve ... sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 43. maddesiyle değişik 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca, sanığın eylemi idari para cezasını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kanun'un 24. maddesi uyarınca bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca mahkemece idari yaptırım kararı verilebilecek ise de, idari para cezasının miktarına göre aynı Kanun'un 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının dolmuş olması karşısında ilgili kişiye İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.