Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1385 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3394 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İcra Ceza MahkemesiSuç : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin başkaca reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiVicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1- İİK'nın 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un 179 ve 6762 sayılı TTK'nın 324. maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği cihetle, öncelikle sanık hakkında cezai sorumluluğun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından şirket ana sözleşmesi getirtilerek, fiilin birlikte işlenmediğinin anlaşılması halinde, temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da dikkate alınarak suçun oluşumundaki temsilci veya temsilciler tespit edilip, borçlu şirkete ait ticari defterlerin ve kayıtların temini ile hakkındaki kesinleşmiş icra takipleri de getirtilerek, şirketin pasifine eklendikten sonra bilançolar ve banka hesapları da esas alınarak karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun takdiri gerekirken, sadece 2008 yılı bilanço ve gelir tabloları üzerinden yapılan incelemeye göre düzenlenmiş yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de,Sanıkların aynı suçtan dolayı İcra Ceza Mahkemesi'nin... Esas, karar sayılı dosyası ile yargılandıklarının anlaşılması karşısında, mükerrer cezalandırılmaya neden olmamak açısından anılan dosyaların birleştirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.