Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1384 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 745 - Esas Yıl 2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; İddianamede sanığın ... Marina Deniz Taşıyıcıları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi yönetim kurulu üyesi olduğunun belirtildiği, ihbar yazısı ekinde bulunan form uyarınca sanığın 02.06.2008 tarihinden itibaren kooperatifin yönetim kurulunda olduğunun ifade edildiğinin görüldüğü, dosya arasında sureti bulunan Antalya 1. Noterliği' nin 19.10. 2010 tarih, 18018 yevmiye numaralı imza sirküleri içeriğinden ise, ... Marina Deniz Taşıyıcıları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi' nin 09.10.2009 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile imzaya yetkili kılınan yönetim kurulu üyelerinin arasında sanığın bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın yönetim kurulunda bulunduğu belirtilen kooperatifin ünvanının değişip değişmediği, anılan her iki kooperatifin aynı kooperatif olup olmadığı ve suç tarihi itibarı ile kooperatif yönetim kurulunda bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik kovuşturma ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre ise;1.02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile TCK'nın 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun'un Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,2.1163 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinde yer alan "Bu madde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez" hükmünün 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı ve 5237 sayılı TCK'nın 5. maddesinde yer alan "Bu Kanun'un genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." düzenlemesi uyarınca 01.01.2009 tarihinden itibaren özel kanunların TCK’nın genel hükümlerine aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı cihetle, daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesinde düzenlenen “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum olduğu bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca TCK'nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,3.Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''01.07.2010'' yerine ''2010'' olarak gösterilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.