MAHKEMESİ : Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk MahkemesiSuç : İhtiyati Tedbir Kararına Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Hükümden önce, 04.02.2011 tarih ve ....sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 12.01.2011 gün ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanun'un 398. maddesinde ise "İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir." şeklindeki düzenlemesi karşısında, davaya konu ihtiyati tedbir kararının ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin .... Esas sayılı dosyasında 13/04/2010 tarihli ara kararı ile verildiği anlaşılmakla, mahkemece yargılamaya devam edilerek bir hüküm kurulması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve davalı vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.