MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSuç : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayetin Reddi, Tazminat İsteminin ReddiYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; YCGK. 2013/11-472 E. 2014/533 K. ve 2014/11-301 E. 2014/551 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle müşteki tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikâyet dilekçesinin, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikâyet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmamasına göre, somut olayda mahkeme dosyasına şikayetçi tarafından sunulan dilekçeden borçlu şirket yetkilisinin bildirilmiş olmasına karşın, mahkeme tarafından bu yetkililer hakkında, sanığın vekili aracılığıyla itirazda bulunması ve vekilin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacağı gözönünde bulundurulduğunda sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi, 2- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede;Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca da tazminat isteminde bulunduğu, aynı Kanun'un 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü ile Harçlar Kanun'un 32. maddesinde yer alan “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü uyarınca tazminata ilişkin dava ile ilgili olarak yargılamanın yapılabilmesi için harcının yatırılması gerektiği cihetle, şikayetçi vekiline eksik dava harcını yatırması hususunda süre verilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de; Birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarih itibariyle üçüncü şahıs şirketin icra takip borçlularına ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel bir borcu bulunup bulunmadığı hususunda borçlulara ait ticari defterler, belgeler ile kayıtlar üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekirken, sadece üçüncü şahıs şirkete ait ticari defterler üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde tazminat isteminin reddine karar verilmesi,Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.