MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSuç : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : BeraatYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-2004 sayılı Kanun'un 345/a maddesine ilişkin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; Sanıklar ...’nin ve ...’ın borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşılması karşısında, suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken, sonuç itibariyle doğru olan beraat kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,2-2004 sayılı Kanun'un 345/a maddesine ilişkin sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; İİK'nın 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un 179 ve 6762 sayılı TTK'nın 324. maddesinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği cihetle, borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerlerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, sadece bilançoya göre düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.