MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : BeraatYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığın üzerine atılı “sermaye şirketinin iflasını istememe, ticareti usulüne aykırı terk etme ve alacaklıyı zarara uğratma amacıyla mevcudunu eksiltme” suçlarının takibi şikayete bağlı olup, sermaye şirketinin iflasını istememe, ticareti usulüne aykırı terk etme suçları açısından ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 17/03/2015 tarihli yazısından borçlu şirketin 31/12/2007 tarihinde resen terk ettirildiği, alacaklıyı zarara uğratma amacıyla mevcudunu eksiltme suçu açısından ise şikayet dilekçesine göre sanığın Temmuz 2013 tarihinde şirketin içini boşaltarak başka bir şirket kurduğu anlaşılmış olup, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun'un 347. maddesinde düzenlenen”şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer” hükmü karşısında şikayetçi vekilinin suça konu olaylarla ilgili bir yıllık süre geçtikten sonra 31/10/2014 tarihinde şikayette bulunması, nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.