Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1268 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10269 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı “Alacaklıyı Zarara Uğratmak İçin Mevcudu Eksiltme” suçunun takibi şikayete bağlı olup, suça konu araçla ilgili 06.04.2011 tarihli haciz tutanağında alacaklı vekilinin imzası olması ve 15.04.2011 tarihli alacaklı vekilinin talebi ile sanığa örnek 103 numaralı davetiyenin tebliğini talep ettiği ve bu tarihler itibariyle suça konu fiili öğrendiği anlaşılmakla, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesinde düzenlenen” şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer” hükmü karşısında şikayetçi vekilinin suça konu olayda bir yıllık süre geçtikten sonra 12/08/2013 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, tebliğnameye aykırı olarak İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.