Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1205 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13608 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : 4208 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,1-Sanık ... müdafiinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; Sanık müdafiinin, 16/01/2012 tarihinde tebliğ olunan kararı, CMUK'nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 11/04/2012 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 2- Katılan vekilinin sanıklar hakkındaki temyiz istemine gelince; Suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve bu nedenle davaya katılmasına karar verilen ... hükmü temyize yetkisi bulunduğunun anlaşılması karşısında temyiz talebinin reddine ilişkin mahkemenin 16/05/2014 gün ve... Esas, ... Karar sayılı ek kararı kaldırılarak, 22/12/2011 tarihli asıl karara yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;Sanıklara atılı suçun, dava zamanaşımı süresinin suç tarihi itibariyle 10 yıl olduğuna dair 4208 sayılı Kanun’un 8. maddesindeki düzenlemenin 5549 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırıldığı ve 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5252 sayılı Kanun’un 12/b maddesi ile de 765 sayılı TCK’nın yürürlükten kaldırılıp yerine 01.06.2005 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK’nın yürürlüğe girdiği; sanıklar hakkındaki incelemeye konu kamu davasının, 5237 sayılı TCK’nın 282. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Bu suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” hükmü uyarınca 5237 sayılı TCK’nın 66/l-d ve 67/4. maddelerinde öngörülen 15 yıllık asli ve 22,5 yıllık olağanüstü dava zamanaşımına tabi olduğu, 4208 sayılı Kanun’un 8. ve 765 sayılı TCK’nın 104/2. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli ve 15 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının sanıklar lehine bulunduğu cihetle; sanıklara yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 4208 sayılı Kanun’un 8. ve 765 sayılı TCK’nın 104/2. maddesinde öngörülen 15 yıllık dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar tamamlanmış olması nedeniyle katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 4208 sayılı Kanun’un 8. ve 765 sayılı TCK’nın 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, dava konusu taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına, 04/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.