Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1196 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6912 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : BeraatYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1) Katılan temsilcisinin temyiz talebinin incelenmesinde;02/11/2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 6/3. maddesi uyarınca, aynı KHK'nın 5. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usullere göre muhakemat hizmeti temin edilemeyen hallerde adli ve idari davalar ile icra takiplerini yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine, anılan KHK'nın 2/1-e maddesinde tanımlanan üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebileceğinin hüküm altına alınmasına göre, dava takip yetkisinin üst yönetici tarafından müdürlük teşkilatı bulunan yerlerde orman işletme müdürüne, şeflik teşkilatı bulunan yerlerde ise orman işletme şefine devredilebileceği, taşra birim amirlerinin bu yetkilerinin devredilmesinin ise anılan KHK tarafından öngörülmediği gözetildiğinde temyiz tarihi itibariyle dava takip yetkisi bulunmayan dava takip memurunun temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2) O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;Sanığa ait tarladaki kuru otların yakılması sonucu büyüyerek kontrolden çıkan ve orman alanına sirayet ederek 18 hektar orman alanının yanarak zarar görmesine neden olan olayda, sanığın, olay günü kendi arazisinde hayvan yaymaları nedeniyle aralarında tartışma meydana gelen ..., ... ve ...'nın kendi tarlasındaki otları yakarak kaçtıklarına dair savunmasının, bizzat sanığın tartıştığı ve tarlasındaki otları yaktığını iddia ettiği ... tarafından jandarmanın aranarak ormanda yangın çıktığına dair olayın ihbar edilmesi, üstelik ..., ... ve ...'nın, sanığın kendileri ile kendi tarlasında hayvan otlatma meselesinden dolayı tartıştıktan sonra sinirlenerek tarlasındaki otları ateşe verdiğine dair beyanları ile yangın yerine ulaşan tanıkların beyanlarından da ..., ... ve ...'nın hayvanlarını yangın yerinden uzaklaştırmaya ve yangını söndürmeye çalıştıklarının anlaşılması, bu kişilerin, yangını çıkarmaları durumunda jandarmayı arayarak yangın ihbarında bulunmalarının ve hayvanları kuru otların içinde bulunan tarlayı yakmalarının hayatın olağan akışına uygun düşmemesi ve sanığın savunmasının aksine, yangının çıkması üzerine kaçmayarak yangının söndürülmesine de çalıştıklarının ifadelerinden ve tanık ...'in soruşturma evresindeki beyanından anlaşılması, ayrıca sanığın gösterdiği tanıkların beyanlarının da sanığı suçtan kurtarmaya yönelik ve çelişkili ifadeler içermesi karşısında, sanığın üzerine atılı bulunan taksirle orman yangınına neden olmak suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.