Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1072 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14644 - Esas Yıl 2016





6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu'na aykırı davranmak suçundan sanık ...'in, anılan Kanun'un 18/9. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri uyarınca 500 TL Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2014/753 Esas, 2015/370 sayılı kararı ile aynı suçtan sanığın, anılan Kanun'un 18/9. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri uyarınca 500 TL Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/369 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/10/2016 gün ve 8132 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/11/2016 gün ve KYB. 2016-386681 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.Anılan ihbarnamede;Dosya kapsamına göre; 29/12/2013 tarihinde taraftarı olduğu ... isimli takımın katıldığı spor müsabakasındaki eylemi nedeniyle 08/01/2014 tarihinde hakkında seyirden yasaklama tedbir kararı verilen sanığın, tedbir kararına karşın taraftarı olduğu takımın muhtelif tarihlerdeki maç saatlerinde kolluk kuvvetine müracaat etme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden ibaret somut olayda; sanık hakkında 09/05/2014 ve 18/05/2014 tarihlerindeki yükümlülük ihlalleri nedeniyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca 14/08/2015 tarihinde düzenlenen iddianameler ile açılan yukarıda belirtilen kamu davalarında atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ''Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır....'' şeklindeki 43/1. maddesi nazara alındığında, hakkında seyirden yasaklılık tedbirine hükmedilip, maç saatlerinde kolluk kuvvetine müracaat etme yükümlülüğü yüklenen sanığın,bu yükümlülüğünü ihlal etme suretiyle, bir suç işleme kararı çerçevesinde taraftarı olduğu takımın maçının bulunduğu saatlerde kolluk güçlerine müracaat etmemesinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde her eylem için ayrı ceza tayininde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2014/753 Esas, 2015/370 sayılı kararının ve Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/369 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği öncelikle Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2014/753 Esas, 2015/370 Karar sayılı dosyası ile aynı mahkemenin 21/04/2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2016/369 Karar sayılı dosyanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, ardından yeniden uygulama yapılarak, hükümlerdeki uygulamaların çıkarılmasına, sanığın, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 18/9. maddesi gereğince 25 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırılması suretiyle 31 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK'nın 52/2. maddeleri uyarınca belirlenen gün sayısının bir gün karşılığı olarak takdir edilen 20 TL ile çarpılması suretiyle 620 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.