Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9947 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1623 - Esas Yıl 2016





ESAS NO : ... KARAR NO : ... T.C. ... ...ESAS NO : ...KARAR NO : ......MAHKEMESİ : ...TARİHİ : ...NUMARASI : ...DAVACI :... ...DAVALI : ...Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasında geçmişe dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiye göre aracının malı teslim aldığı, müşteriye teslim ettiği, parayı da alarak mal sahibine iade ettiğini, müvekkili tarafından sözleşmeye konu malların bu örf ve adete uygun olarak aracı vasıtası ile davalıya teslim edilmesine rağmen davalının fatura borçlarını ödemediği gibi kendisine teslim edilen fatura içeriğine süresi içinde itiraz etmediğini, icra takibine yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik haksız bir itiraz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında alım satım akdi bulunmadığını, müvekkiline teslim edilen bir fatura ve mal olmadığından yetkili mahkemenin genel yetki kuralına göre belirlenmesi gerektiğini, buna göre yetkili mahkemenin Simav mahkemeleri olduğunu, davacının malları teslim ettiğini iddia ettiği aracı olarak tabir ettiği kişilerin bizzat davacı şirket aracısı ve temsilcisi olduğunu ve müvekkiline teslim edilmiş bir mal bulunmadığını, malların aracılara teslim edilmiş olmasının davalıya teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini, faturaların düzmece faturalar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında uzun süredir devam eden mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, HMK'nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa yeri mahkemesinde de açılabileceği, davacının kabulünde olduğu üzere malın teslim yerinin... olduğu, buna göre yetkili mahkemenin ...olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ...Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı taraf 30.12.2014 havale tarihli dilekçesiyle taraflar arasında mal satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu ve malın davalıya teslim edildiğini beyan ederek, dosyaya irsaliyeli fatura ve ekinde diğer belgeleri ibraz etmiştir.Taraflar arasında geçmişe dayalı ticari ilişkinin varlığı anlaşılmakta olup, davacının alacağı para alacağıdır. TBK'nın 89/1. maddesi uyarınca para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Bu nedenle davacının ikametgahı mahkemeleri de yetkili olacağından mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.