MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2010/362-2013/181Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde diğer davalıların da müteselsil kefil olduklarını, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında Malatya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2702 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazların iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı banka ile 2005, 2006 ve 2007 yıllarında olmak üzere üç adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelerde kefalet miktarı belirtilmediğinden kefil olan müvekkillerinin sorumluluğunun olamayacağını, bahse konu krediler nedeniyle müvekkillerinden Hüseyin tarafından verilen ipotek olduğunu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip ve buna itiraz nedeniyle icra mahkemesinde görülen bir dava da olduğundan işbu davanın mükerrer olduğunu, bankanın hiçbir dönem hesap ekstrelerini göndermediğini, kendine göre bir alacak yaratıp takibe koyduğunu, müvekkillerinin davacı bankaya borçlu olmadıklarını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu uyarınca, takip tarihi itibariyle davalıların taksitli ticari krediden dolayı asıl alacak olan 139.230,66-TL' ye %99 temerrüt faizi ile %5 BSMV uygulanmak suretiyle toplam 158.930,06-TL' den borçlu olduğu, ayrıca davalıların 5 adet teminat mektubu tutarı olan 18.510-TL ile bankanın ödeme yükümlülüğünde bulunan iade edilmemiş 23 adet çek bedeli tutarı olan 11.500-TL' yi bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo etmekle sorumlu bulundukları, davalıların kefalet limitinin 620.000-TL olup, kefillerin borcun tamamından sorumlu olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, davalılar aleyhine Malatya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2702 sayılı dosyasından yapılan takibe davalıların vaki itirazının 139.230,66-TL asıl alacak, 18.761,33-TL işlemiş faiz, 938,07-TL BSMV olmak üzere toplam 158.930,06-TL yönünden iptali ile aynı takipten dolayı 18.510-TL teminat mektupları bedeli ile 11.500-TL tutarındaki 23 adet çek bedelinin depo edilmesine yönelik itirazın da iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmayıp yargılamayı ve hesaplamayı gerektirdiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili ve depo bedeli istemine dair icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporu banka kayıt ve defterleri yerinde incelenmeksizin dosya içerisisindeki belgelere göre düzenlenmiş olup, eksik inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Ayrıca, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerinde teminat mektubu bedeli ve bankaca asıl borçluya verilen çeklerle ilgili muhatap bankanın hamile ödemek zorunda kalacağı yasal sorumluluk miktarının deposuna ilişkin kefillerin ve asıl borçlunun sorumluluğuna dair hükümlerin bulunması gerekmektedir. Sözkonusu sözleşme hükümleri mahkemece tartışılarak, depo talebiyle ilgili asıl borçlu ve kefillerin sorumlu tutulup tutulmayacağı değerlendirilerek, banka kayıt ve defterleri yerinde incelenmek suretiyle bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden alınacak rapor sonucu tüm deliller birlikte değerlendirilip tartışılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi, yargılama sırasında davacı bankaca davalı asıl borçlu lehine 3. kişilere verilen teminat mektuplarından süreli olanların süresinin de dolması nedeniyle bu teminat mektuplarıyla ilgili depo istemi konusunda davanın konusuz kalacağının gözetilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.