TARİHİ : 24/03/2015NUMARASI : 2010/133-2015/268DAVACI : ...DAVALI ..Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili Sebahattin Ülker' in ...da vesayet altına alındığını, davalının müvekkili aleyhine.... sayılı dosyasında 8 adet bonoya dayalı olarak takip yaptığını, doğuştan beri akıl zayıflığı olan müvekkilinin evi terk eden eşini geri getirme masrafı bahanesiyle davalının müvekkilinden açık bono aldığını, bu açık bonoyu doldurmak ve diğer bonoları ise sahte imza ile doldurmak suretiyle meydana getirdiği bonoları takibe koyduğunu belirterek, müvekkilinin bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, vesayet kararının müvekkilinin icra takibi yapmasından sonra alındığını, borçtan kurtulmak için ileri sürülen soyut beyanların dikkate alınamayacağını, senede karşı iddiaların yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra takibine konu bonolar üzerinde imza incelemesi yaptırıldığı, ATK' dan alınan raporda; 23/10/2005 tarihli bonodaki imzanın Sebahattin Ülker' in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, ancak diğer bonolardaki imzaların Sebahattin Ülker' in eli ürünü olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, her ne kadar 23/10/2005 tarihli bonodaki imza tespit edilememiş ise de, birbiri ardısıra düzenlenen bonolar olması nedeniyle bu bonunun da Sebahattin Ülker tarafından düzenlenmiş olduğunun kabul edildiği, davacı vekili, Sebahattin Ülker' in kısıtlandığını ileri sürmüş ise de, kısıtlama kararının bonoların düzenlenme tarihinden 5 yıl sonra alındığı, ayrıca akıl hastası olsa dahi 3. kişilere karşı borç doğurucu işlemler yapıp, kendini normal biri gibi gösteren kişinin de doğan borçtan sorumlu olacağı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- ATK tarafından davaya konu bonolar üzerindeki imza incelemesinde esas alınan belgeler fotokopi olup, fotokopi olan mukayese belgeler esas alınarak imza incelemesi yapılamaz. Mahkemece, davacıya ait bonoların keşide tarihinden önceki ve sonraki döneme ilişkin belge asılları getirtilerek, belge asıllarındaki mukayese imzaları dikkate alınarak, inceleme yaptırılması gerekir. 2- Kabule göre de, ... tarihli bonodaki imzanın keşideciye ait olup olmadığı tespit edilememesine rağmen, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile bu bono bakımından da davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. 3- Karar başlığında davacı asilin isminin yazılması gerekirken, vasisinin yazılması da yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,.. gününde oybirliğiyle karar verildi.