MAHKEMESİ : İzmir 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/02/2013NUMARASI : 2004/1301-2013/156Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan U.. Y..'dan alacağı mallara karşılık çek verdiğini, ancak anılan davalının malları teslim etmediğini ve davalıların birlikte hareket etmeleri sonucu ciro silsilesine göre davalı M.. G.. tarafından dava konusu çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı M.. G.. vekili; davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; TTK'nun 599. maddesine göre lehtara karşı ileri sürülebilecek defilerin hamile karşı da ileri sürülebilmesi için hamilin çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin ispatı gerektiği, davalı son hamil M.. G..'in çeki kötüniyetli olarak devraldığının ispatlanamadığı, diğer davalılar takipte borçlu konumunda olduklarından bu davalılar yönünden davanın husumet nedeni ile reddi gerektiği gerekçesiyle; davalılar U.. Y.. ve Y.. Y.. yönünden davanın husumet nedeni ile reddine, davalı M.. G.. yönünden davanın reddine, %40 kötüniyet tazminatı 1.266-TL'nin davacıdan alınarak davalı M.. G..'e verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı dava konusu çekte keşideci konumunda olup, bu çeki ilk ciranta olarak görünen U.. Y..'a mal karşılığı verdiğini, ancak malların kendisine teslim edilmediğini, çekin bedelsiz olduğunu, diğer davalıların da ciro ile hamil olup, davalı U.. Y..'ın yakın arkadaşları olmaları nedeniyle kötüniyetli olduklarını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. 818 sayılı BK'nun 182. (6098 sayılı TBK'nun 207.) maddesi gereğince "sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ile alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Davacı, davalı U.. Y..'dan alacağı mallara karşılık çek verdiğini, malların teslim edilmediğini, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı iddiasını" yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır. Davacı çekin bedelsizliğini kanıtladığı takdirde, T.T.K'nun 599. (6102 sayılı TTK'nun 687.) maddesi uyarınca diğer davalıların kötüniyetli olup olmadığını her türlü delille ispatlayabilir. Mahkemece davacının bu yöndeki delilleri toplanmadan ve deliller değerlendirilmeden, salt icra takibinde davalılar U.. Y.. ve Y.. Y..'ın borçlu sıfatıyla yer almaları gerekçe gösterilerek, bu davalılar yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi yerinde değildir. Mahkemece tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.