Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9719 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18836 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; taraflar arasındaki satım akdi kapsamında....... marka aracın 4.500,00 TL bedel karşılığında müvekkilince davalıdan satın alındığını, davalıya 4.000,00 TL ödeme yapıldığını kalan 500.00 TL'yi ödemek için müvekkilinin davalıya gittiğinde davalının senedi iade etmediği gibi aracın devrini de vermediğini bu nedenle 500.00 TL'nin ödenmediğini, sonrasında davalının elinde bulunan senedi anlaşmaya aykırı olarak ve bedelsiz bulunduğunu bilerek müvekkili aleyhine icra takibine konu yaptığını belirterek icra takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitiyle %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sürerken davacı vekili 01.02.2012 tarihli celsede müvekkilinin 500.00 TL borcu olduğunu kabul ettiğini beyan etmiştir. Davalı vekili, yanlar arasında satım sözleşmesine konu edilen aracın değerinin 8.500,00 – 9.000,00 TL civarında olduğunu, 4.500,00 TL'nin sözleşmeye yazıldığını, kalan 5.000,00 TL'nin karşılığında ise müvekkilinin arazisinin sürüleceği konusunda tarafların anlaştıklarını, arazi çapalama işinin teminatı olarak 5.000,00 TL değerinde senet alındığını, davacının 4.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak bahçe çapalama işini yapmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davalı ile davacının araç satışı konusunda anlaştıkları, dava konusu senedin arazi sürülmesi karşılığında verildiği savunmasının davalı yanca kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle takipten dolayı davacının 500.00 TL borçlu olduğunun tespitine, takibin 4.500,00 TL'lik kısım bakımından iptaline karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2012/17406 E. - 2013/1311 K. sayılı ilamıyla “hükmün HMK 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi öte yandan menfi tespit davalarında sadece borçlu olunmadığı saptanan kısım için hüküm kurulması gerekirken, borçlu olduğunun tespiti şeklinde hüküm kurulmasının da doğru bulunmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, aynı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne takip nedeniyle davacının davalıya 4.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/17824 E. - 2014/2952 K. sayılı 17.02.2014 tarihli ilamıyla “... kısa karar ve gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeniyle” hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davacı ve davalının araç satışı konusunda anlaştıkları, davacının davalıya 4.000,00 TL ödediği ve 500.00 TL borcu kaldığı, dava konusu senedin arazinin sürülmesi karşılığında verildiğinin davalı yanca ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davacının takipten dolayı 4.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, bozma öncesi kararda kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmakla ve davacı tarafından hükmün temyiz edilmediğinden davalı lehine usuli kazanılmış hak doğuracağından davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, daha önce verilen tedbir kararı konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu senedin tarım makinesinin harici satış sözleşmesine dayanılarak düzenlenip verildiği tarafların kabulündedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 4199 sayılı Kanunla değişik 22. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 29/A-2 maddeleri uyarınca tarım kesimde kullanılan makinelerin Ziraat odalarınca tescillerinin yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2918 sayılı K.T.K'nun 20/d. maddesinde ise tescilli araçların noter dışındaki satışlarının geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır. Dava konusu senedin verilme nedeni olan tarım makinesi satışı noter dışında yapıldığından geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını aynen iadeyle yükümlüdür. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından uyuşmazlığın açıklanan bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilip çözümlenmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.