Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 960 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6175 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tesbit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-K A R A R-Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibine konu yaptığı 30.000,000,000 TL bedelli bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini ve taklit imza atıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu ve bononun elden verilen borç para karşılığı alındığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kesinleşen icra hukuk mahkemesindeki yargılama sırasında alınan imza incelemesine konu rapora göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 2005/3076 E.-2006/268 K. sayılı 23/01/2006 tarihli ilamıyla bozulmuş, bu bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda imza incelemesi yaptırılarak alınan ... Kurumu raporu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne, dava konusu senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tesbitine, tazminat verilmesine yer bulunmadığına dair hüküm tesis olunmuştur.Yerel mahkeme kararının davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2009/13096 E.-2010/7117 K. sayılı 08/06/2010 tarihli ilamıyla onanarak kesinleşen ... İcra Hukuk Mahkemesince grofoloji ve sahtecilik uzmanından alınan imza incelemesine ait bilirkişi raporu ile bozmadan sonra mahkemece ... Kurumundan alınan rapor arasında açık çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilebilmesi için imza incelemesi yönünden konusunda uzman bilirkişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak üç kişilik heyetten aldırılan ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davaya konu senet üzerinde atılı bulunan imzanın davacıya ait olduğunun belirlendiğinden bahisle davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2011/11057 E.-2012/5348 K. sayılı 02/04/2012 tarihli ilamıyla onama kararı verilmiş, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Dairemizin 2012/11223 E.- 2012/18599 K. sayılı 06/12/2012 tarihli ilamıyla davacı vekilinin dava sebebi olarak imza inkarı dışında bedelsizlik iddiasına da dayandığı ve bu iddiasının sebeplerini dava dilekçesinde açıklayarak, temyiz dilekçesinde de bu hususları temyiz sebebi olarak ortaya koyduğu ancak mahkemenin bedelsizlik ile ilgili iddiaları incelemediği ve eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği gerekçesiyle karar düzeltme istemi kabul edilerek onama kararının kaldırılmasına ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, davaya konu senedin davalı tarafından davacıya hile ile imzalatıldığı iddiası karşısında dinlenilen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davacının eşinin arkadaşı olan ve arkadaşının ölümünden sonra davacı ile resmi nikah yapmaksızın bir süre birlikte yaşayan davalının davacı ile kurduğu ilişkinin devamını sağlamak amacıyla okur yazar olmayan davacıya hile ile davaya konu senedi imzalattığının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, senedin iptaline ayrıca senet tutarının % 40’ı olan 12.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira senede karşı ileri sürülen her türlü def’i ve itirazın yine senetle ispatı gerekmektedir. Bu itibarla somut olayda tanık dinlenmesi doğru değildir.Bir an için davacının bedelsizlik iddiasını hileye dayandırdığı kabul edilerek tanık dinlenmesinin mümkün olduğu söylense dahi dinlenen tanıkların görgüye dayalı beyanları bulunmadığı dosya içerisinden anlaşıldığından bedelsizlik iddiasının kanıtlandığının kabulü doğru görülemez. Kaldı ki iradeyi sakatlayan sebeplerden olan hile iddiasına dayanan davanın, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.nın 31/1. maddesinde öngörülen bir senelik hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşıldığından akde icazet verilmiş nazarıyla bakılacağı hususunun da mahkemece gözetilmemesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350.00.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.