Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 958 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6083 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ve vek.Av.... ile davalı ... vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ... ile evlilikleri sırasında, müvekkili adına otomobil satın alındığını, davalı ...’in müvekkilinden 10.000.00 TL.bedelli senet istediğini, ayrıca araç bedelini ödeyebilmek için müvekkilinin dava dışı üçüncü şahıstan borç aldığını, diğer davalının da kefil olduğunu, müvekkilinin bu borcu da ödediğini, eşinden senedin iadesini istediğinde senedi yırtıp attığını söylediğini, boşanma sonrası davalı ...’in lehtarı olduğu, diğer davalıya ciro edilmiş iki adet 10.000.00 TL.bedelli senetlerin takibe konu edildiğini, senetler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığının Cumhuriyet Savcılığınca alınan raporla sabit olduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., davacının otomobil satın almak için diğer davalıdan borç aldığını karşılığında iki adet senet düzenlediğini, kendisinin de senetlerde lehtar sıfatıyla yer aldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, senetlerdeki imzanın davacıya ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, sahte tanzim edildiği öne sürülen dava konusu iki adet senetteki imzanın davacıya ait olduğu yönündeki ceza mahkemesi kararının kesin delil teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine, İİK.nun 72/4.maddesi gereğince % 40 tazminatın davacıdan alınarak davalılardan ...’a verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kesinleşen ceza dosyasının imzaya yönelik olarak alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı yan dava dilekçesinde imza inkarı ile birlikte bedelsizlik iddiasına da dayanmış ve bu iddiasının sebeplerini de dava dilekçesinde açıklamıştır. Mahkemece bedelsizlik ile ilgili iddialar incelenmemiştir. İİK.nun 72.maddesi hükmü gereğince menfi tespit davalarında davacı birbiri ile çelişmeyen farklı sebeplere dayanarak borçlu bulunmadığının tespitini talep edebilir. O halde mahkemece davacı tarafın bedelsizlik iddiaları yönünden de araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 990.00.-TL.duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.