MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2013/616-2013/75Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. Ş. Y. ile davalılar vek. Av. Y. E. Ş.i'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkilinin yabancı uyruklu olup Türkiye'de şömine ve baca malzemeleri üzerine ticaret yaptığını, davalı şirketin müvekkilinin bayisi olması amacıyla taraflar arasında 06.01.2006 tarihli protokolün imzalandığını ancak davalı şirketin bu iş için yetkili merciilerden gerekli onayı almadığı için müvekkilinin zarara uğradığını, 15.01.2007 tarihinde davalı firma yetkilisi İ. K.'un iş ortağı ve arkadaşı olan İ. D.'ı müvekkili şirkete gönderdiğini ve bu kişinin müvekkilinin rızası hilafına 16.01.2007 tanzim tarihli 100.000 TL bedelli çeki alarak davalı firmaya verdiğini davada şirket çalışanı diğer davalı M. A.'ın tahsilatı yaptığını, bu şekilde haksız kazanç temin edildiğini ileri sürerek çek bedelinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacı şirketin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını çekin müvekkiline dava dışı Z. G. tarafından imzalanarak verildiğini, şirketler arası bir ilişki olmadığı, diğer davalı M. A.'ın da dava ile ilgisi bulunmadığından pasif husumetin de bulunmadığını, davaya konu olan çekin dava dışı İ. K. ile dava dışı Z. G. arasındaki şahsi borç ilişkisinden kaynaklandığını, iddia edildiği gibi çekin İ. D. tarafından müvekkiline verilmediğini, İ. K.'a olan şahsi borç nedeniyle Z. G.'ın çeki çalışan M. A.'a teslim ettiğini ve tahsilatın yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kesinleşen 2008/293 E. 2009/108 K. sayılı dosya içeriği ile dava konusu çekin davalı şirket tarafından tehdit yolu ile davacıdan alındığı, diğer davalı M. A.'a ciro edilerek bu davalı tarafından tahsil edildiği, davacının iradesi hilafına alınan çek bedelinin iadesi talebinin haklı olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne, 100.000 TL'nin 16.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu alacağın dayanağı olan çekin keşidecisi davacı şirkettir. Hamiline keşide edilen 16.01.2007 tarihli 100.000 TL bedelli Akbank Galata Şubesine ait bu çekin ilk cirantası davacı şirket yetkilisi Z. G.'dır.Çek bedelinin bankadan davalı şirketin elemanı olan diğer davalı M. A. tarafından tahsil edildiği ve M. A.'ın tahsil ettiği bu bedeli davalı şirket muhasebesine teslim ettiği dosya içeriği ile sabittir.Mahkemece hükme esas alınan Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/293 E, 2009/108 K. sayılı dosyasının müştekisi Z. G. sanıkları ise dava dışı İ. D. ile yine dava dışı davalı şirketin yetkilisi İ. K. olup '' Başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma'' suçundan açılan dava olduğu, verilen 26.03.2009 tarihli hüküm ile her ne kadar sanıklar hakkında müştekiye karşı yağma suçundan dolayı mahkememize kamu davası açılmış ise de taraflar arasındaki ilişkinin niteliği de göz önünde tutularak yağma suçunun unsurlarının oluşmayacağı bu hali ile ve dosya kapsamına göre eylemin TCK 106/1-2 maddesi içeriğine göre tehdit suçunun unsurlarını oluşturabileceği anlaşılmış ise de sarf edilen sözlerin niteliği itibarı ile ve müştekinin sanık İ. D. hakkında şikayetinden vazgeçmiş olması da göz önünde tutularak bu vazgeçme beyanının diğer sanığa da yasal olarak sirayet etmesi karşısında her iki sanık hakkında açılan kamu davasının mahkemece kabul edilen oluş çerçevesinde ve CMK 223/8 maddesi uyarınca ayrı ayrı düşürülmesine'' karar verildiği hükmün 03.04.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde, davacı iş bu davasında davaya konu çekin rızası hilafında elinden çıktığını kanıtlayamamıştır.Kesinleşen ceza mahkemesinde de düşme kararı verilmiş olduğundan bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.