Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8910 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11628 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/05/2013NUMARASI : 2010/315-2013/172Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı davacılar vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M. S. A. ile davalı vek. Av. O.. E..'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan babaları İ. A.'ın 19.04.2010 tarihinde vefat ettiğini, adı geçenin vefatından kısa bir süre önce aleyhinde bonoya dayalı takip başlatıldığını, bonodaki imza dışındaki yazıların sonradan doldurulduğunu ve hatta imzanın bile sahte olma ihtimalinin bulunduğunu, bononun lehdarı olan dava dışı S. Z. P.'nın Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/149 Esas sayılı dosyasında sahtecilik suçundan yargılandığını, bu kişinin ve diğer sanıkların beyanlarından İ. A.'ın S. Z. P.'ndan alacaklı olduğunun anlaşıldığını belirterek müvekkillerinin takibe konu toplam 106.322,77 TL'den borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, iş bölümü itirazında bulunarak davanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini, bononun lehdarı olan S. Z. P.'na yönelik olarak da dava açılması gerektiğini, müvekkilinin dava konusu bonoyu Ş. Un... Ltd. Şti'nden alacağına karşılık aldığını, davacıların murisinin vekilliğini yaptığını, ancak herhangi bir vekalet ücreti alınmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, senet lehdarı S. Z. P.'nın Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikrar mahiyetindeki beyanlarından davacıların murisi İ. A.'ın ceza davasına konu sahte vekaletle taşınmaz alımı olayına karışmadığı, faillerden komşusu S. Z. P.'na daha önce verdiği borcu kurtarabilmek adına olaya karıştığı, somut olaydaki bu ikrarın murisin avukatının yanında katip olarak çalışan son ciranta olan davalıya karşı da ileri sürebileceği, takip dayanağı bonodaki temel ilişkiye göre ileri sürülüp incelendiğinden iş bölümü itirazının yerinde görülmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının takibinde kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle de davacıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Takip ve dava konusu bononun keşidecisi davacıların murisi İ. A., lehdarı dava dışı S. Z. P., ara cirantası dava dışı Şencan Un... Ltd. Şti ve hamili ise davalıdır. Davacı yan, bononun lehdarı olan dava dışı S. Z. P.'nın Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/149 Esas sayılı dosyasında sahtecilik sucundan yargılandığını, adı geçenin ve diğer sanıkların beyanlarından keşideci İ. A.'ın lehdar S. Z. P.'ndan alacaklı olduğunun anlaşıldığını, ayrıca dava dışı Av. O.. E..'nun bahse konu dosyada ve Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada İ. A.'ın avukatlığını yaptığını, adı geçen avukatın senedin vekalet ücreti için alındığını söylediğini, oysa murisin sağlığında iken vekalet ücretini ödemiş olduğunu iddia ederek takibe konu tutar nedeniyle borçlu olmadıklarını iddia etmiştir.Mahkemece, dava dışı S. Z. P.'nın Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/149 Esas sayılı dava dosyasındaki beyanlarına göre dava konusu senedin bedelsiz olduğunun kabulü doğru değildir. Öte yandan TTK'nun 599. maddesi, “Poliçe'den dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” şeklinde olup gerek dava konusu senedin bedelsiz olduğunun gerekse hamil davalının senedi kötüniyetle iktisap ettiğinin ispat külfeti davacıdadır. Mahkemece anılan bu yönler üzerinde durulmadan yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.