Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8324 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11325 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVALILAR : 1-... 2-... 3-... 4-... vek.Av....Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temlik alan vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temlik alan davacı vek.Av.... ve davalılar vek.Av....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalıların araç alım satım komisyonculuğu yapan bir şirket, ortakları ve çalışanı olduklarını, davacının iki adet çekicisini satışa çıkardığını duyan davalılar ... ve ...’ın birkaç alıcı bulunduğunu söyleyerek, kendilerine yetki verilmesini istediğini, müvekkilinin de davalı şirketin çalışanları ... ve ... ile davalı şirket ortakları ... ve ...’a satış için vekaletname verdiğini, vekaletnamedeki vekillerden davalı ...’ın müvekkiline ait iki adet çekiciyi 02.03.2009 tarihinde noter satış sözleşmesiyle dava dışı kişilere sattığını, satış bedellerinin ise müvekkiline ödenmediğini, vekil ...’ın davalı şirketin emir ve talimatlarıyla hareket ettiğini belirterek, 172.000 TL.satış bedelinden şimdilik 20.000 TL.nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle 172.000 TL.nin tahsilini istemiştir.Davalılar vekili, müvekkillerinin dava konusu araçları satın alma hususunda davacı ile anlaştıklarını, bu nedenle davacının hesabına 29.07.2008’de 50.000 TL.nin müvekkili şirket hesabından havale edildiğini, ancak davacının rehin ve hacizler nedeniyle araçların noter satışını veremeyeceğini söylemesi üzerine müvekkillerinin davacıdan vekaletname istediklerini ve davacının haciz ve takyidatları kaldırmasını beklediklerini, davacını ısrarı üzerine Şubat 2009’da davacı şirket yetkilisi ...’ya 40.000 TL.daha ödeme yaptıklarını, satıştan sonra da yapılan havaleler ve elden ödeme ile tüm borcun ödendiğini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı yanın ödeme savunmasını kanıtladığı, davacı yanca 40.000 TL.lik ödemenin başka bir alacak nedeniyle yapıldığı ileri sürülmüşse de davacı yanca bu hususun kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm temlik alan vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki ticari ilişki sonunda davacı tarafın alacaklı olduğu ve davalı tarafın ödeme def’inde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat külfeti ödeme def’inde bulunan davalı tarafta olup, borca karşılık yapılan ödemenin davacı şirkete ya da para tahsiline yetkili elemanına veya davacının talimatıyla 3.bir kişiye yapıldığını kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı yanca davacı şirkete yapılan ödemeler dışında kalan ödemelerin gerçek kişiye yapıldığı ve ödeme belgeleri üzerinde şirketin alacağına yönelik ödeme yapıldığına dair bir kaydın bulunmadığı, ödemenin davacı şirketçe de kabul edilmediği gözetildiğinde, borca yönelik olduğunun kabulü isabetsizdir. Diğer yandan davalı taraf şirket yetkilisine elden ödeme yapıldığını da ileri sürmüş, ancak bu konuda da herhangi bir delil sunmadığından mahkemenin bu ödemeyi de hangi gerekçeyle borca yönelik olarak kabul ettiği de anlaşılamamıştır. Açıklanan bu yönler dikkate alınmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06 .2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.