Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8040 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19446 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi vek. Av. ... Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında karşılıklı mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davacının cari hesaba dayalı olarak müvekkili hakkında 6.068,04 TL üzerinden icra takibi başlattığını, borcun 1.330,53 TL'lik kısmının kabul edildiğini, bu tutarın ferileri ile birlikte 1.655,00 TL olarak icra dosyasına yatırıldığını, bakiye 4.737,51 TL borca ise itiraz edildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip tarihi itibariyle müvekkilinin davacıdan 6.068,04 TL alacaklı olduğunu, davacının iddiasının bir mesnedinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; tarafların ticari defterlerinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 13/01/2012 tarihli fiyat farkı faturası dışındaki tüm kayıtların birbirini teyit ettiği, söz konusu fiyat farkı faturasının esasen davalı defterinde kayıtlı olduğu, ancak daha sonra geriye dönük olarak kayıt düzeltilmesiyle bu faturanın defter kayıtlarından çıkarıldığı, bu düzeltmenin haklı olduğuna dair bir neden gösterilmediği, dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle 1.574,62 TL borçlu olduğu, icra takibinin kesinleşmesinin ardından 1.655,00 TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından başlatılan icra takibinde 4.737,51 TL ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davacı yanca düzenlenen 3.540,00 TL bedelli fiyat farkı faturasından kaynaklanmaktadır. Kural olarak ispat külfeti davalı alacaklıda ise de, somut olayda davacı taraf satım konusu malları teslim aldığını, ancak bir kısım malları iade ettiğini ve bir kısım mallar için de uyuşmazlık konusu fiyat farkı faturasını düzenlediğini bildirdiğinden ispat külfeti davacıya geçmiştir. Bu durumda söz konusu fiyat farkı faturasının sadece davacı tarafça sunulan ancak davalının kabulünde olmayan imzasız cari hesap ekstresinde yer aldığı, ancak davalının ticari defterlerinde hiçbir zaman kayıtlı olmadığı ve taraflar arasında fiyat farkı istenebileceğine ilişkin yazılı bir sözleşme, belge vs. bulunmadığı gözetilerek söz konusu fiyat farkı faturası yönünden davanın reddi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.