Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 803 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3582 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili hakkında ... ....İcra Müdürlüğü'nün 2008/2137 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlattığını, müvekkili şirketin davalı banka nezdinde ... kredili hesabı bulunduğunu, davalı bankanın müvekkilinin 28/06/2006 tarihinde talimatı olmaksızın hesaptan, ....kişi hesabına 26.656,68 TL para aktardığını, müvekkilin itirazı üzerine bu para 30/03/2007 tarihinde hesaba iade edilmekle beraber bankanın arada geçen sürede faiz işleterek müvekkiline borç olarak yansıttığını, yine .../09/2006 tarihinde müvekkil hesabından ....kişi hesabına 28.000 TL aktararak bu paraya da faiz işlettiğini, yapılan tüm taleplere rağmen bu paranın iade edilmediğini, hesaptan haksız çekilen meblağ ve haksız talep edilen faiz iade edildiğinde müvekkilinin bankaya borcu kalmayacağını, aksine bankadan alacaklı konumuna geçeceğini ileri sürerek ... ....İcra Müdürlüğü'nün 2008/2137 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında %40'dan az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka ile davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davacıya kredi kullandırıldığını, sözleşmeden doğan borcun ödenmemesi üzerine borçlulara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle takip başlatıldığını, kaldı ki davacının aynı konuda... ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/34 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve bu davada taraflar arasındaki alacak miktarının belirlendiğini ve kararın kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, .... ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/03/2012 tarihli, 2012/34 Esas 2012/227 Karar sayılı dosyası incelendiğinde davacının ... ....İcra Müdürlüğü'nün 2008/2137 Esas sayılı takibinin iptali istemiyle dava açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne, takibin ....903,59 TL'lik kısmının iptaline karar verildiğinin görüldüğü, İcra Mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden davalının kesin hüküm itirazının yerinde olmadığı, banka kayıtları ve davacı şirket defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucunda düzenlenen rapora göre, davacı şirketin davalı bankaya icra takip tarihi itibariyle 53.106,40 TL borcunun bulunduğu, davacının 28.000 TL'lik para aktarma işlemine itirazı bulunmadığından işleme icazet vermiş sayıldığı, dosya kapsamına göre davanın sübut bulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi ihtiva etmediği gibi davacının itirazlarını da karşılayacak durumda değildir. Mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinden yeniden inceleme yaptırılarak davacının önceki rapora yönelik itirazlarını da karşılayacak şekilde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.