Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7938 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3224 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2012/96-2013/128Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan M.. Y..'ın borçlu, diğer davalının müşterek borçlu, müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme gereğince kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Simav Noterliği'nin 30/12/2011 tarih ve 14350 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kredi hesaplarının kat'edildiğini, davalıların temerrüde düştüklerini, keşide edilen ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine, davalılar hakkında Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü'nün 2012/139, 2012/140 ve 2012/141 esas sayılı takip dosyalarından icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek, itirazların iptaline, takiplerin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, itiraza uğrayan her takip için ayrı olarak itirazın iptali davasının açılmasının gerektiğini, Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü'nün 2012/139 esas sayılı takip dosyasına konu alacağın rehin ile teminat altına alındığını, bu nedenle İ.İ.K. 45. maddesi gereğince genel yolla takip yapılamayacağına dair itirazda bulunduklarını, ayrıca kredili mevduat hesabının açılış tarihi ile takibe konu kredi sözleşmesinin tarihlerinin uyum içinde olmadığını, 2012/140 esas sayılı takip dosyasına konu kredinin menkul rehni ile temin edildiğini, bu nedenle genel yolla takip yapılamayacağının İ.İ.K. 45. maddesi hükmü gereği olduğunu, bu dosyada müvekkillerinden İ.. Y..'ın kredinin kefili olması nedeniyle çek hesabı açılması ile ilgili karşılıklı sözleşme ve taahhütlerden sorumluluğunun bulunmadığını, 2012/141 esas sayılı takip dosyasına konu borcun ise kredi kartı kullanımından kaynaklandığını, kredi kartı kullanımının genel kredi sözleşmesi ile mümkün olmadığını, kendine has şartları havi ve nitelikleri olan sözleşme akdinin muacceliyet ihbarı ve hesap kat şartlarının özel düzenlemeye tabi bulunduğunu, müvekkilinin borca kefaletinin 4077 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince adi kefalet hükmünde olduğunu, asıl borçlu hakkında takip yapılıp netice alınamaması halinde kefil olan müvekkili İ.. Y.. hakkında icra takibine başlanabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişinin ek raporunun, dosya kapsamına uygun, hesaplamaları ve sonucu itibariyle hüküm kurmaya elverişli olduğu, ancak davacı tarafça BSMV miktarlarının dava konusu olarak gösterilmediği ve harcının yatırılmadığı, bilirkişi raporunda belirtilen BSMV miktarlarının raporda belirtilen miktarlardan düşülmek suretiyle, her takip açısından raporla belirlenen alacak miktarları yönünden davalıların takiplere itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle, bu miktarlar yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalıların itirazlarının iptali ile asıl alacak miktarları yönünden icra inkar tazminatına, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Davacının, para alacağı yönünden kabul edilen kısım üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücretine, depo talebi yönünden ise, maktu ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken bunların toplamı üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, davalı İ.. Y.. yönünden takipten sonrası için faize faiz yürütülecek şekilde hüküm kurulması da 818 sayılı BK'nın 104/son maddesine aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.