Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7712 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16543 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 24/06/2015NUMARASI : 2014/1552-2015/857 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, icra takibine konu bononun müvekkili tarafından düzenlenmediğini, imzanın sahte olduğunu, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, davalının 03.10.2012 tarihinde savcılıkta verdiği ifadesinde “nakden” kaydı bulunan bu senedin alınan altın ve borç para karşılığı düzenlenip verildiğini söylemek suretiyle senet metnini talil ettiğini, icra takibine konu bono sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, takipte ödenen paranın istirdadına, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senedin müvekkili ile davacı arasındaki borç para alışverişine istinaden düzenlendiğini, müvekkili aleyhine başlatılan soruşturma sonunda takipsizlik karar verildiğini, davacının istirdat isteminin İİK'nın 72/7. maddesi hükmü uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre dolmuş olduğundan reddi gerektiğini, taraflar arasında hem altın hem de para borcu olduğunu ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen Adli Tıp Kurumu raporuna göre, bono altındaki imzaların davacı eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davalının soruşturma dosyasında vermiş olduğu ifadesinden senet metninin talil edildiği sonucunun çıkarılamayacağı, bononun tacir olan davalının ticari defterlerine işlenmemiş olmasının evrakın sebepten mücerretlik vasfına halel getirmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.