Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya 93 m3 hazır beton sattığını, davalının kendisine gönderilen 2.846.610.000.TL. bedelli faturaya mahsuben 1.500.000.000.TL ödeme yaptığını, bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline takibin devamına,, alacağın %40'ı oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkilinin betonun 83 m3 olarak atıldığı konusunda anlaştıklarını, davacının buna göre fatura düzenlemesi gerekirken fazla beton satmış gibi fatura düzenlendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen 4.2.2003 havale tarihli rapora göre davalının davacıya 1.295.493.000. TL. borçlu olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden takibin devamına, alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Takip ve dava konusu faturanın açık fatura olarak düzenlendiği, davalı yanca faturada gösterilen bedelin 1.500.000.000.TL'lık kısmının ödendiği, anılan bu faturanın alt kısmında vade tarihinin 21.5.2000 olarak gösterilmiş olduğu husustan ihtilafsızdır. Davalının söz konusu fatura bedelinin 1.500.000.000.TL'sini ödemiş olması karşısında faturanın davalıya ulaştığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece BK.nun 101. maddesi gereğince borcun ifa edileceği günün müttefıkan tayin edilmiş olduğunun kabulü ile bu tarihten takip tarihine kadar davacının işlemiş faiz talep edilebileceğinin kabulü gerekirken davalı borçlunun takipte temerrüde düştüğünün kabulü doğru olmadığı gibi davacı alacağının likit (hesap edilebilir) nitelikte olduğu gözetilerek İİK.nun 67/2. maddesi gereğince davalının itirazında haksızlığına karar verilen miktar üzerinden davalı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki istemin reddi de isabetsizdir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 23.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.