Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 717 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2806 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacılar vekili, davalı tarafından icra takiplerine konu edilen toplam tutarı 37.500 TL olan 13 adet bono altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, müvekkili ....'nun senetlerin üzerinde ismi dahi yer almamasına rağmen takiplerde borçlu olarak gösterildiğini ileri sürerek, icra takiplerine konu edilen bonolardan dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu senetleri davacı şirket kaşesi altında ...'nun çift imza atarak tanzim ettiğini, ikinci imza ile imza sahibinin şahsi sorumluluğunun doğduğunu, dava konusu takipler dışında başka icra takiplerinin de bulunduğunu, bunlara itiraz edilmediğini, iş bu davanın kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddi ile %20 tazminatın davacılardan tahsilini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu tüm bonolardaki imzaların davacı şirket yetkilisi ... ve ....'nun eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, icra takiplerine konu olan 13 adet bonolardan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2)Dava dilekçesinde toplam tutarı 37.500 TL olan 13 bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istenmiş olup, bu bonolarla ilgili olduğu ileri sürülen ...İcra Müdürlüğü'nün 2012/9530 , 2012/11637, 2012/11638 ve 2012/13993 sayılı icra takip dosyalarının dava konusu olduğu belirtilmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen bu dört adet icra takiplerine konu edilen bonoların toplam 15 adet olduğu görülmektedir. Oysa davacı taraf 13 bonodan dolayı menfi tespit isteminde bulunmuştur. Öte yandan ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/11638 sayılı takip dosyasına konu bonolarda davacılardan ...'nin sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki bu dosyadaki iki adet bono dışındaki diğer dosyalardaki 13 adet bononun toplam miktarının ise dava dilekçesinde belirtildiği gibi 37,500 TL olduğu görülmüştür.Bu durumda mahkemece davacılar vekiline 6100 sayılı HMK'nun 31. maddesi uyarınca belirtilen hususlarla ilgili olarak açıklattırma yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yeterli gerekçe gösterilmeksizin ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/11638 sayılı takip dosyası bakımından da menfi tespit kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.