Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6752 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18048 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 20.10.2009 tarihli sözleşme kapsamında davalının yapımını üstlendiği olimpik havuzun aydınlatma malzemelerinin teminini üstlenen müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasından itibaren bu malzemeleri 10 gün için temin etmiş olmakla edimini yerine getirdiğini, sözleşmenin 4. maddesine göre yapılan iş karşılığında satıcı firmadan %30 oranında teminat senedi alınacağının düzenlendiğini, icra takibine konu senedin iş bu sözleşme kapsamında alınan teminat senedi olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin ısrarına rağmen davalı tarafça senedin üzerine teminat senedi olduğunun yazılmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılmak zorunda kalınan ödemelerin istirdadına, icra takibinin iptaline, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satış sözleşmesine konu malzemelerin miktarının çok üzerinde ödeme yapıldığını, takibe konu senedin iddia edildiği gibi teminat senedi olmadığını, davacı ile müvekkili arasında dava konusu ticari ilişki dışında başka ticari alışveriş de bulunduğunu, bu sözleşme haricinde davacının müvekkiline teslim etmesi gereken elektrik malzemeleri bulunduğunu, bu malzemeleri temin etmediğini, dava konusu sözleşme ile icra takibine konu bono arasında bir bağlantı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında olimpik havuzun aydınlatma malzemelerinin temini için imzalanan sözleşmenin 4. maddesinde satıcı-davacıdan işin % 30'u tutarında teminat senedi alınacağının düzenlendiği, işin toplam bedeli 15.500 TL olup % 30'u 4.650 TL'ye karşılık geldiği, takibe konulan senedin de aynı miktarı içerdiği, dolayısıyla, bu senedin teminat senedi olarak verildiği konusundaki iddianın doğrulandığı, buna göre, davalı şirketin teminat gereklerinin yerine getirilmediğini ispatlaması gerektiği, davalı cevap dilekçesinde, bir yandan malzemelerin davacı tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak teslim edilmediğini, diğer yandan sözleşme miktarının üzerinde ödeme yapıldığını ileri sürdüğü, sonraki aşamalarda da yapılan ödemelerin bu davanın dışındaki ticari ilişkiler nedeniyle yapıldığını iddia ettiği, bilirkişi raporunda, her iki tarafın da ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, icra takibine konu olan 4.650 TL'lik senedin her iki tarafın ticari kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, davalı tarafın, davacının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini ispatlayamadığı ve sözleşmeye göre teminat senedi olarak alındığı anlaşılan senedi icra takibine koyduğu, ayrıca taraflar arasında başka ticari ilişki bulunduğu yönündeki iddianın da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takip dosyasında davacının davalıya takip bedeli olan 6.257,99 TL için borçlu olmadığının tespitine, İİK'nın 72/5 maddesi uyarınca takip konusu edilen toplam alacağın %40'ı olan 2.503,19 TL kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.