Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 655 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17894 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ürgüp Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :16.08.2013NUMARASI : 2013/57 D.İşTaraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz'ın incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itiraz'ın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -İhtiyati haciz isteyen vekili ticari satıştan kaynaklanan alacağın temini amacıyla faturalar, muavin defter kaydı ve cari hesap ekstresine dayalı olarak 89,092 TL para alacağı için ihtiyati haciz isteminde bulunmuş talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden vekili, sulh mahkemesinin görevli olduğunu, mahkemenin İİK'nun 50. maddesine göre yetkili olmadığını, esas bakımından ise müvekkilinin borçlu bulunmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, ihtiyati haciz taleplerinde basit yargılama usulünün uygulandığı, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde sulh hukuk mahkemesinin genel görevli mahkeme olduğu gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.1-6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına göre, “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları "ve çekişmesiz yargı işleri" ticari dava "ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi" sayılır. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari "davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine" bakmakla görevlidir. Aynı maddenin 4’üncü fıkrasında da “Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” denilmektedir.Yukarıdaki kanun hükümleri uyarınca somut olayda tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Öte yandan ihtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İİK’nun 258’inci maddesinde açıkça belirtilmemiştir. Bu maddede sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre, görev konusunda HMK’nun göreve ilişkin hükümleri (m.1-4) uygulanacaktır. Sulh hukuk mahkemesinin görevi, HMK’nun 4’üncü maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddede sulh hukuk mahkemesine basit yargılama usulüne tabi dava ve işleri görme görevi verilmemiştir. HMK’nun 2’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ticari davalarda ise özel kanun hükümleri uyarınca (TTK m.4,5) ticaret mahkemesi görevlidir.Mahkemece, HMK’nun 316/1-c hükmüne göre ihtiyati hacizde basit yargılama usulünün uygulandığı ve HMK’nun 316/1-a hükmüne göre de sulh hukuk mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulandığı belirtilerek sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir yoruma gidilmiştir. Ancak mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir (AY m.142 ;HMK m.1). HMK’nun 316/1-a hükmüne göre “sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler”de basit yargılama usulünün uygulanması, sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulünü uygulayacağı anlamına gelir. Bu ifadeden, basit yargılama usulüne tabi tüm dava ve işlerin sulh hukuk mahkemesi tarafından görüleceği ya da sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir anlam çıkarılamaz. Mahkemece bu yön gözetilmeden görevsizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.2-Kısa kararda görevsizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği yazılı olduğu hâlde gerekçeli kararda “mahkemenin görevsiz ve yetkisiz” olduğunun belirtilmesi HMK’nun m.298/2 hükmüne aykırı olduğu gibi, mahkemenin yetkisine ilişkin olarak gerekçede herhangi bir açıklama yer almaması da aynı Kanun’un 297’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.