MAHKEMESİ : Hatay 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2010/416-2013/178Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, dava dışı Ö. G. Ltd. Şti.nin davalı bankadan kullandığı 14.11.2005 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkilinin müteselsil kefil olduğunu, bankanın hesabı 25.10.2010 tarihinde kat ettiğini oysa dava dışı kredi borçlusunun davalı bankaya müvekkilinin kefil olarak imzaladığı ve kullandığı kredi borcunun kapatıldığını, yeni krediler kullandırılmasında müvekkilinin kefaleti kapsamında olamayacağını ileri sürerek müvekkilinin müteselsil kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi ile dava dışı kredi borçlusuna geri ödeme planına bağlı taksitli kredi kullandırıldığından ve kullandırılan kredi borcunun ödenmesi ile kredi ilişkisi ve davacının kefaleti sona erdiğinden kredi borçlusuna aynı sözleşme gereği sonradan kullanılan krediler ayrı bir kredi ilişkisi doğurduğundan ve bu kredi ilişkisinde davacının kefaleti bulunmadığından ihtarname ile talep edilen 113.491,62 TL için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, olmadığında; davacının kefalet miktarını aşan 63.491,62 TL için borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiş, davacının kredi borcunun devam ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davacının müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu, dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredilerden kaynaklanan borçla ilgili davacının 50.000 TL limitle sorumluluğunun bulunduğu bu nedenle 25.10.2010 tarihli noter ihtarnamesi ile davacıdan talep edilen 113.491,62 TL'nin 63.491,62 TL'lik kısmından davacının sorumlu olmadığı, ihtarnamenin bakiye 50.000 TL ve bu miktarın 29.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizinden davacının sorumlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı Ö. G. Ayakkabı Sanayi ve Ticaret İth. İhr. Ltd. Şti.nin kredi müşterisi olarak, davalı banka ile imzalanan 14.11.2005 tarihli Genel Nakdi ve G.Nakdi Kredi sözleşmesinde 50.000 TL limitle müteselsil kefil olduğunu, bu Genel Kredi Sözleşmesinin 29.11.2005 tarihinde yapılan limit artırımında imzasının bulunmadığını, bu sözleşmeden kaynaklanan kredi borcunun kredi borçlusu dava dışı şirket tarafından ödenip kapatıldığını, bundan sonra dava dışı borçlu şirket ile davalı banka arasında imzalanmış olan 04.12.2007 ve 31.07.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde müteselsil kefaletinin bulunmadığını bildirerek iş bu davaya açmıştır. Davalı bankanın mahkemeye hitaben yazdığı 27.10.2011 tarihli yazısında “.... Bankamız ile davacı M.. K..'in de kefil olduğu dava dışı Ö. G. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesine istinaden müteselsil kefil sıfatı ile imza atan davacı M.. K.. için 2005 yılında kullandırmış olduğumuz kredi bulunmakta olup, ilgili kredi 29.11.2005 tarihinde kullandırılmış, ve 12.12.2008 kapatılmıştır....” denilmiştir. Davalı banka ile dava dışı Ö.G. Ltd. Şti. arasında imzalanan 14.11.2005 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenerek buna ilişkin kredinin kapatılmış olduğu belirtilen bu yazıda açıkça bildirilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının müteselsil kefil olarak imzası bulunmayan daha sonraki tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden olaya uygun düşmeyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı bankanın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.